Kayıtlar

Ocak, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

BİR AŞIK BİR HANEDANLIK

Resim
  Herkese merhaba sevgili kırmızı defter okuyucuları. Kırmızı defterin bu sayfasında sizler ile " bir aşk ve bir hanedanlık  " hakkında konuşacağız. Dilerseniz başlayalım... 1520’lerin ortalarına gelirken Kral Henry’nin aklını en çok meşgul eden cümleler bunlardı. Henry bir kral figürü olarak kusursuz sayılırdı. Yakışıklı, uzun boylu atletik yapılıydı. İhtişamlı görüntüsü ve gözü pekliğiyle halkına önderlik edebilecek karizmatik bir adamdı. Henry’nin babası İngiltere’nin altını üstüne getiren güllerin savaşını bitirmiş büyük oğlu Arthur’u da siyasi açıdan çok faydalı olacak bir nikahla Aragon’lu Catherine ile evlendirmişti. Arthur genç yaşta öldüğünde Henry kendisinden 5 yaş büyük Catherine’le evlendi. Evlilikleri başta mutlu bir birliktelikti. Ama on beş koca yılın sonunda, Henry’nin hala bir veliahtı yoktu. Güllerin savaşı biteli çok olmamıştı. Eğer Henry’nin bir veliahtı olmazsa hem hanedanlık son bulacak hem de ada yine korkunç bir savaşın içine gömülecekti. Henry mutlaka

YÖRÜK KADINLARININ ÇUVALLARI

Resim
  Herkese merhaba sevgili kırmızı defter okuyucuları. Kırmızı defterin bu sayfasında sizler ile "YÖRÜK ÇUVALLARINI " hakkında konuşacağız. Dilerseniz başlayalım... Özellikle Türk tarihi açısında "yörükler" azımsanamayacak kadar önemlidir. Eski kültürümüzü, benliğimizi, keşif yolumuzu aydınlatırlar. Kültür ve Uygarlık penceremizi açarlar. Yörükler atlı göçebe kültürümüzün parçasıdırlar. Atlı göçebe kültürün temel mantığı ise olabildiğince pratik, hızlı, seyahate açık olarak günümüz jargonuyla yuvarlayabiliriz. Hayvanların bazen de savaşların peşinde aylarca günlerce gider; yaylak- kışlak bulduklarında ise kısa süreliğine yerleşik hayata geçerler. Bu nedenle yörüklerin tüm eşyaları hafif, sağlam ve kuvvetli olmalıdır.  Bazen topladıkları yiyecekleri, bazen hayvanlarını bazen de kendi eşyalarını koydukları günümüze kadar gelen "yörük çuvallarının" gizemi nedir peki ? Bir de ona göz atalım.  Yörükler, özellikle de yörük kadınları, yüzyıllar boyunca dillere des

RENKLİ İNSANLAR DÜNYASI

Resim
  Herkese merhaba sevgili kırmızı defter okuyucuları. Kırmızı defterin bu sayfasında sizler ile " toplumumuzun neşe kaynağı  " Çingeneler hakkında konuşacağız. Dilerseniz başlayalım...   Çingeneler, her güne yeni bir umutla başlayan, acıyı neşeye, kederi ve tasayı yaşam sevincine dönüştüren insanlardır. Yeryüzünün belki de en gizemli, en renkli, diğer halklarla karışmama konusunda da en hassas ve en egzotik insanları “Çingeneler”. Çağlar boyunca mülkiyeti ve yerleşik olmayı dayatıcı yaşam biçimlerinden hep uzak olmuşlardır. Tarih kayıtlarının Çingenelerden bahsettiği ilk zamanlardan bu yana, merakın odağı haline gelmişler ve hem popüler kültürün hem de akademik çalışmaların en çok ilgi çeken konularından biri olmuşlar.Çingene dendiğinde akla göçebe yaşamları ve müzikle iç içe olan neşe dolu kültürleri geliyor değil mi? Çingenelerin tarih sahnesinde savaşları yok gibi. Yani kimse ile toprak kavgası yapmadılar, devlet kurmaya çalışmadılar, farklı kültürleri tahakküm altına alma

MERMERDEN TÜLLERE

Resim
  Herkese merhaba sevgili kırmızı defter okuyucuları. Kırmızı defterin bu sayfasında sizler ile " yüzün naralarında şeffaf bir tül, öyle bırakıvermişçesine gerçek  " mısralarının hikayesini anlacağız . Dilerseniz başlayalım... İlk izlenimde tozlanmaması için üzerleri örtülmüş heykeller olduğunu düşünmeniz oldukça normal. 19. yüzyılın İtalyan sanatçısı  Giovanni Strazza,  mermere zarafeti adeta dokumuş. Strazza 1818'de Milano'da dünyaya gelmiş ve 1875'de Milan'da vefat etmiştir. 1800'lü yılların gem ve mermer oymacılık sanatında duayenleşmiş olan sanatçı hakkında pek az bilgi bulunmasına rağmen sizlerle mermer oymanın zorluğundan, Strazza'nın usta işçiliğine doğru yol alacağız. Mermer Oymacılığı d oku inceliği ve oyma kabartma işlemi doğrudan ilişkili olan mermer, dünyanın en zor işlenebilen taşları arasında gösterilmektedir. Cinsinden dokusuna, kristal yapısından yoğunluğuna kadar hassas birçok etmenin işlenişini etkilediği bu taşlar tarihten günümüze

NORVEÇ MİTOLOJİSİ

Resim
  Herkese merhaba sevgili kırmızı defter okuyucuları. Kırmızı defterin bu sayfasında sizler ile "Norveç Mitolojisi " hakkında konuşacağız. Dilerseniz başlayalım... Norveç mitolojisi diğer adıyla İskandinav mitolojisi İskandinav toplulukların Hristiyanlıktan önce ortaya çıkmış bir inanış, din ve efsanesidir.  Norveç mitolojisi nedir  denildiğinde akla yaratılış olarak karanlık ve soğuk kuzey, aydınlık ve sıcak güney ortada kalan yer için ise uçurum (Ginnungagap) vardır.  Bu uçurumu ise incelediğimizde Yunan mitolojisinde Khaos’a (boşluk) benzetebiliriz. Peki, kuzey ve güney diye adlandırılan yerlerin adı nasıl geçmektedir? Kuzey ve Güney Diyarlar Kuzeyde soguk ve karanlık diyarlar Nifleheim, diye geçerken Güney ise Muspell’dır. Norveç mitolojisinin efsanesine göre birgün Mupsell’ de çıkan kıvılcımlar Nifleheim’i eritti erimenin ardından damlalar aşağı doğru akmaya başladı Muspell ile Niflehim bir araya gelerek ilk dev olan Ymir ortaya çıktı. Bu yeni doğan dev sayesinde Ymir’in

MACAR KOLEKSİYONLARINDA Kİ TÜRK SÜSLEMELER

Resim
  Herkese merhaba sevgili kırmızı defter okuyucuları. Kırmızı defterin bu sayfasında sizler ile "Macar Koleksiyonlarında ki Türk Süslemeler " hakkında konuşacağız. Dilerseniz başlayalım... Dokumalar ve ince süslemeler Macar koleksiyonerlerinin en gözde parçalarıdır. Bu süslemeler ve dokumalar aynı zamanda Osmanlı devletinin kuruluşundan yıkılışına kadar da en önem verdiği ayrıntılardır. Macar arkeoloğu Jozsef Hampel 1910 yılında yaptığı İslam Sanatları Sergisinde; Türklerin dokuma, ilmek, ipek ve kadife işçiliğinin, oyma sanatlarının en uç noktası eserleri toplamış ve sergiyi gezenlerden "evimizde gibiydik," yorumlarıyla başarılı bir sergi çıkarmıştır.  Ortak kültürümüzden de kaynaklanan "evimizde gibi hissettik" havasının elbette başka işaretleride vardır. Gül, lale sembolleri hem Osmanlı devletini hem de Macar krallıklarında kullanılan semboller olmuştur. Tabak içi süslemler, nar şekilleri, dişli yaprak motifleri, hem Osmanlı hem de Macar kültüründe önem

LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI

Resim
  Herkese merhaba sevgili kırmızı defter okuyucuları. Kırmızı defterin bu sayfasında sizler ile 2023 yılının en çok konuşulan, üzerine düşünülen, polemik konusu olan  "Lozan Barış Antlaşması " hakkında konuşacağız. Dilerseniz başlayalım... Türk Kurtuluş Savaşı’nın akıllara durgunluk veren bir başarı ile bitmesi, dünya üzerindeki emperyalist hesapları altüst etmiştir. ( Emperyalist: yayılmacı)  Mücadelemiz öyle haklı ve geçerli nedenlere dayanılarak yürütülmüştür ki, başlangıçta buna karşı olan güçler, sonunda davamızın tartışma konusu edilemeyecek kadar yerinde olduğunu anlamışlardır. Yeni Türk Devleti bir yandan Kurtuluş Savaşı’nı yürütürken, bir yandan da bu haklı  mücadelenin uluslararası alanda kabul görüp onaylanması için çalışmıştır. Büyük Zafer ile 1922 yılı sonbaharında askerî sonuç alınmış, bu sonucun bütün dünya tarafından tanınması, akıtılan kanların, harcanan olağanüstü çabaların boşa gitmemesi açısından bir zorunluluk  olmuştu.  Askerî zaferden sonra mücadele büt

HALI VE SECCADELERDE Kİ YAZI SÜSLEMELERİ

Resim
  Herkese merhaba sevgili kırmızı defter okuyucuları. Kırmızı defterin bu sayfasında sizler ile "Halı ve Seccadelerdeki Yazı Süslemleri" hakkında konuşacağız. Dilerseniz başlayalım... Türkler tarihin her sahnesinde var olmuştur,  her sahnesinde de geçmişini unutmadan geleceğe de izler bırakarak devam etmişlerdir. Yazıyı keşfettikten ve onu kendi hayatlarının bir parçası halinde getirdiklerinde hayatları değişmeye başladı. Bu olayın üzerine islam dinini kabul etmeleri de eklenince her alanda hem İslamiyeti hem de yazıyı kullanmaya başlamışlar. Bunu da en çok halı ve seccadelerde göstermişler. Bazı eserlerinde bariz, bazı eserlerinde ise gizlice yazıyı değerlendiren Osmanlı sanatçıları, bazen altın tellerle (genelde sure ve ayetleri) bazen de ipek ipliklerle tek tek işlerlermiş. Bizler bu konuda konuşmaktansa sizlere görsel bir şölen yaşatmayı tercih ettiğimizden konumuzu burada kesiyor fotograflar ile sizleri baş başa bırakıyoruz. BİR SONRA Kİ YAZIDA GÖRÜŞMEK ÜZERE KIRMIZI DEF

TÜRK SANATINDA ALEM

Resim
  Herkese merhaba sevgili kırmızı defter okuyucuları. Kırmızı defterin bu sayfasında sizler ile "Türk Sanatında Alemler" hakkında konuşacağız. Dilerseniz başlayalım... Alem kelimesi bir çok kaynakta farklı anlamlar içersede İslam Ansiklopedisinde ki mana bizim için en önemlisidir. Yol gösteren, işaret eden, bayrak, gibi bir çok anlama gelir. Alemlerin tarihi çok eski zamana kadar gitmektedir. İslamiyet öncesinde alemler tapılan, totemize edilen maddelerdir. MÖ. 7000 yıllarında Anadoluda alemlerin varlığı görülmekte, Alacahöyük ve diğer Hitit yerleşmelerinde altında ve gümüşten farklı alemler bulunmuştur. Buradan çıkarcağımız yorumsa alemlerin sadece islam kaynaklarında değil diğer kültür türlerinde de olduğudur.  Orta Asya da çadırların tepelerine koyulan alemler, ilerleyen kültür seviyesi ile su kuyularının tepelerine, kümbetlerin üst kısımlarına  sonra islam kültürünün içimizde ki yeri tamamlanınca saray, cami ve savaş alanlarında ki padişah çadırlarının tepelerine koymaya