ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

YÖRÜK KADINLARININ ÇUVALLARI

 Herkese merhaba sevgili kırmızı defter okuyucuları. Kırmızı defterin bu sayfasında sizler ile "YÖRÜK ÇUVALLARINI " hakkında konuşacağız. Dilerseniz başlayalım...


Özellikle Türk tarihi açısında "yörükler" azımsanamayacak kadar önemlidir. Eski kültürümüzü, benliğimizi, keşif yolumuzu aydınlatırlar. Kültür ve Uygarlık penceremizi açarlar. Yörükler atlı göçebe kültürümüzün parçasıdırlar. Atlı göçebe kültürün temel mantığı ise olabildiğince pratik, hızlı, seyahate açık olarak günümüz jargonuyla yuvarlayabiliriz. Hayvanların bazen de savaşların peşinde aylarca günlerce gider; yaylak- kışlak bulduklarında ise kısa süreliğine yerleşik hayata geçerler. Bu nedenle yörüklerin tüm eşyaları hafif, sağlam ve kuvvetli olmalıdır. 

Bazen topladıkları yiyecekleri, bazen hayvanlarını bazen de kendi eşyalarını koydukları günümüze kadar gelen "yörük çuvallarının" gizemi nedir peki ? Bir de ona göz atalım. 

Yörükler, özellikle de yörük kadınları, yüzyıllar boyunca dillere destan bir hayat sürmüşlerdir. Günümüz toplum kadınlarından daha özgürdürler. Evet, evet kulağa saçma geliyor biliyoruz ama yörük kadınları istediği zaman evlenir, boşanır, bazıları tek başına yaşar, yetişkin olduktan sonra kendi çadırlarını kurabilirler ki aileleri karışmaz, kimisi savaşçı olur, kimisi dokumacı, kimisi şifacı kimse karışamaz. Bir yörük kadını evlenmek isterse o kadını günümüzde ya da geçmişte ki gibi babadan değil anneden isterler gibi özelliklerini daha da sıralayabiliriz. Bu özgür kadınlardan günümüze kadar gelen yörük çuvalları ise dokuması, ipliği, kumaşı....

Yörük kadınları belli zamanlarda "kök bitki" toplamaya giderler. Bu bitkileri ihtiyaçlarına göre alır fazlasına dokunmazlar. Alınan bu kök bitkiler koyun, keçi gibi hayvanlardan toplanan yünlerle eğirtilir ipliğe dönüştürülür ve boyanır. Birbirinden güzel ve canlı renkler elde edilir. daha sonra bu iplikler ile tek tek yavaş yavaş çuvallar dokunmaya başlanır. İşin mahareti de odur ya desenleri yörük kadınlarını anlatır. Örneğin bir ceylan sembolize ediliyorsa bu kızımızın yavuklusunun olduğuna ağaç, dal, yeşillik sembolize ediliyorsa müjdeli haber verileceği gibi manalar çıkartmışlardır. (Bunların kesinliği maalesef ki kanıtlanmamıştır.) Yörük kadınları "mavi" renginden uzak durmuşlardır. Bunun nedeni ise denizin "uzak, ırak, ayırıcı" olarak görülmesiydi. Duygularını, hayallerini, sevda ve kalp kırıklıklarını çuvallara dokuyan yörük kadınlarının kaç tanesini biliyorsunuz? 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞEKERLEME

ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

BALBAL