ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

MACAR KOLEKSİYONLARINDA Kİ TÜRK SÜSLEMELER

 Herkese merhaba sevgili kırmızı defter okuyucuları. Kırmızı defterin bu sayfasında sizler ile "Macar Koleksiyonlarında ki Türk Süslemeler " hakkında konuşacağız. Dilerseniz başlayalım...


Dokumalar ve ince süslemeler Macar koleksiyonerlerinin en gözde parçalarıdır. Bu süslemeler ve dokumalar aynı zamanda Osmanlı devletinin kuruluşundan yıkılışına kadar da en önem verdiği ayrıntılardır. Macar arkeoloğu Jozsef Hampel 1910 yılında yaptığı İslam Sanatları Sergisinde; Türklerin dokuma, ilmek, ipek ve kadife işçiliğinin, oyma sanatlarının en uç noktası eserleri toplamış ve sergiyi gezenlerden "evimizde gibiydik," yorumlarıyla başarılı bir sergi çıkarmıştır. 

Ortak kültürümüzden de kaynaklanan "evimizde gibi hissettik" havasının elbette başka işaretleride vardır. Gül, lale sembolleri hem Osmanlı devletini hem de Macar krallıklarında kullanılan semboller olmuştur. Tabak içi süslemler, nar şekilleri, dişli yaprak motifleri, hem Osmanlı hem de Macar kültüründe önemli yerleri olan sembollerdir.


Fakat ne Osmanlı süslemlerinin ne de Macar halkının ilk kez karşılaşması 1910 yılında ki bu sergi değildir. Rivayetlere göre Osmanlı devleti kuruluşunda bir Macar kavmi avrupalı devletlerden kaçmak için Osmanlı köyüne sığınırlar. Durumlarını dönemin sultanına anlattıktan sonra gayet sıcak bir karşılama ile karşılaşan Macar kavmi gözlerini sultanın otağından alamaz. Aralarında geçen ve kulaktan kulağa yayılan bu efsaneye göre Macar kadını nasıl bu işlemeleri yaptıklarını, nereden böyle boyalar ve semboller bulduklarını sorar. Sultan eşine dönerek söz hanımındır der. Sultanın eşi ise; kök bitkilerden boylar elde ettiklerini, bunları usulüne göre temizleyerek beklettiklerini hatta birbirine karıştırdıklarını söyler. Sözüne şöyle devam eder;
Bizler topraktan geldik toprağa gideceğiz. Semboller doğamızın sembolüdür, bizler ne görür veye saygı duyarsak toprak bizlere onu gönderir. İslam dinin en büyük dayanağı inanmak ve sabretmektir. Kışın bitmesine sabrederiz, çiçeklerin açmasına sabrederiz, suyun temizlenmesine sabrederiz. Sabrederken de beklemez çalışırız. Sembollerimiz buradan gelmektedir der.
Sizce Macarlar Osamanlı koleksiyonu yaparken nelere dikkat etmişlerdir?
BİR SONRA Kİ YAZIDA GÖRÜŞMEK ÜZERE. KIRMIZI DEFTER DE KALIN.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞEKERLEME

ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

BALBAL