ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

GÜLERSENİZ ÖLÜRSÜNÜZ

   Hepinize merhaba sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında sizlerle "Gülünce öleceğiniz bir dönemden " bahsedeceğiz  dilerseniz başlayalım.

Tarihler 1962 yılını gösterdiğinde Tanzanya da çok garip bir salgın hastalık çıktı. Tanzanya’nın Kashasha köyünde bulunan kız yatılı okulunda üç kız öğrenci arasında gülme krizi çıktı. Sonrasında salgın tüm okula yayıldı. Bu salgın diğer birçok salgından farklı olarak doğrudan direk hastalığa sebep olmuyordu. Aksine insanların gülmesine yol açıyordu. Sorun şu ki bu gülme kontrolsüz biçimde gerçekleşiyordu. Salgın nedeniyle okul bir süreliğine kapatıldı. Ancak yatılı öğrencilerin evlerine gönderilmesi salgına daha büyük bir yayılma alanı sundu. Salgın diğer köylerde de çoğunlukla gençler arasında yayılarak etkisini arttırdı. Aralıklarla ortaya çıkan ve yaklaşık 18 ay süren bu salgın toplamda 1000’den fazla kişiyi etkiledi, 14 okul kapatıldı.
Hastaların semptomları, birkaç saatten 16 güne kadar süren tekrarlayan gülme ve ağlama ataklarını içeriyordu. Bu krizlere huzursuzluk, amaçsız hareketler ve bazen de şiddet eşlik ediyordu. Aileler ve hükümet, neler olup bittiğine dair bir ipucu vermeleri için her türden uzmanı görevlendirdiler. Ancak uzmanlar organik nedenler bulamadılar. Olayla ilgili araştırmalar, kitlesel psikojenik veya sosyojenik bir hastalık vakası olarak tanımladı. Konu ile ilgili araştırmalar uzun süre devam etti. Kimi uzman salgının evdeki “geleneksel muhafazakârlık” ile okuldaki bu inançlara meydan okuyan yeni fikirler arasındaki kültürel uyumsuzluğun ( Tanzanya o dönemde İngiliz sömürgesi idi) bir çatışması neticesinde ortaya çıkmış olacağını dile getirdi.Kimisi de olaya farklı açıdan yaklaştı. Salgının sebebinin beyni etkileyen viral bir enfeksiyon olabileceğini öne sürdü. Ne yazık ki, o sırada salgınla ilgili kayıtlar iyi tutulmamıştı. Bu nedenle bilgiler güvenilir değil. Hiç kimse kalıcı olarak etkilenmedi ve nedeni tam olarak asla anlaşılamadı.

Bir sonra ki yazı da görüşmek üzere KIRMIZI DEFTER de kalın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞEKERLEME

ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

BALBAL