ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

DANS DANS DANS

   Hepinize merhaba sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında sizlerle "Dans Salgınından" bahsedeceğiz  dilerseniz başlayalım.

Temmuz 1518’de Strazburg şehrinde (o zamanlar Kutsal Roma İmparatorluğunun bir parçasıydı) ani ve kontrol edilemez gibi görünen olay meydana geldi. 400 erkek ve kadın yorgunluktan bayılana kadar dans etti. Diyeceksiniz ki nesi var bunun buyrun devam ediyoruz efendim..

Önce 1518 Temmuz ayında Frau Troffea olarak bilinen bir kadın sokağa adımını atıp sessizce dans etmeyi başladı. Neredeyse bir hafta boyunca uyumadan, yemek yemeden solo dansına devam etti. Sonrasında ona başkaları da katılmaya başladı.İlk başta 34 kişi kadardılar. Ancak Ağustos ayına gelindiğinde, dans salgını 400 kişiyi etkisi altına almıştı. Yerel doktorlar konuya bir açıklama getiremiyordu. En sonunda bunun kanın fazla ısınması ile ilgili doğal bir hastalık olduğuna karar verildi. Tedavisi de hastalıktan kurtulana kadar dans etmekti.Bu olay tarihe 1518 dans vebası olarak adını yazdırdı. Dansçılar için hemen bir sahne inşa edildi, profesyonel dansçılar getirildi. Hatta dansa eşlik etmesi için bir müzik grubu bile vardı. Ancak işler planlandığı gibi gitmedi.

Bu dansçılara başkaları da katılmaya başlamıştı. Ölümüne dans eden kişiler yorgunluktan bayılmaya başladı. Kayıtlara göre bu dans sonucunda bir çok kişi felç ve kalp krizi geçirdi. 1518 Dans vebası, dans edenlerin günahlarının af olması için bir dağın tepesindeki tapınağa topluca götürüldüğü Eylül ayına kadar devam etti. Sonra dansçılar yavaş yavaş durdular.Bu dans vebası bir efsane gibi geliyor elbette. Ancak bu olay, 16. yüzyıl tarihi kayıtlarında iyi belgelenmiştir. Aynı zamanda türünün bilinen tek hadisesi de değildir. Benzer çılgınlıklar İsviçre, Almanya ve Hollanda’da daha önce yaşanmıştır. Örneğin, 1374’te Ren Nehri kıyısındaki binlerce köylünün, yol boyunca acı içinde çığlıklar atarak dans ettiği bilinir. Ancak bu salgınlar içinde en iyi belgelenen 1518’deki dans salgınıdır.

Bir sonra ki yazı da görüşmek üzere Kırmızı Defter de kalın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞEKERLEME

BALBAL

ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI