ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

ANNELER

  Hepinize merhaba sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında sizlerle "ilk anneler gününü" hakkında konuşacağız dilerseniz başlayalım.

Anneler günü tüm dünyada kutlanan özel bir gündür. Biliyoruz ki hepimiz annelerimizin değeri bir günle ölçülmez ya da anne olmak için sadece "doğurmak" yeterli değildir. Peki hiç düşündünüz mü ilk anneler günü nasıl ortaya çıkmış? Baş kahramanımız Anna Jarvis... Çok çocuklu bir ailenin yaşayan nadir çocuklarından biridir Anna. (Zamanın şartları nedeniyle çocuklar erken yaşta ölebiliyorlardı. Hastalık, savaş, yetersiz beslenme gibi...) Anna kendi aile acılarını kimsenin yaşamaması için kendini geliştirmiş, örnek aldığı annesi aktivist ve öğretmenlik mesleğinde ki dik duruşundan ilham alarak;  askerlerin hayatlarını kurtarmak amacıyla kendini bu alana adamıştır. Biliyoruz ki Amerika uzunca bir süre iç savaş yaşamış ve en çok acıyıda çocuklarını kaybeden anneler yaşamıştır. Anna bu durum için "Arkadaşlık Günü" adında bir gün organize etmiş ve bu gün de insanların özellikle de annelerin mutlu olabilmelerini sağlamaya çalışmıştır. Anna'nın annesi iç savaştan sonra hayatını kaybedince yardım ettiği anneler bu sefer Anna'yı mutlu etmek amacıyla "Arkadaşlık Günü" nü "Anne Günü" olarak değiştirmiş o gün Anna'nın annesini anmaya adamışlardır.  Anna bu durumu ilk başlarda mutlu karşılasada daha sonrası hüzünle devam etmiştir. İnsanlar yargılamak ve yadırgamakta ayırmak ve bölmekte çok ustadır. Bu günü de sadece "anne" olanların kutlaması gibi saçma yargılara bağlamışlardır. Fakat şunu unutuyorlar ki bu günün sahibi Anna Javis hiç anne olamamıştır! Anna bir gün "doğurmak anne olmaya yeterli değildir! sözlerini yüksek sesle söylemiş çevresinden olumsuz geri dönüşler almıştır. Gerçekten de doğum yapmak anne olmaya yeterli mi? Bakmamak, anlamamak, sevmemek, hissedememek... 
Anna'ya karşı en büyük tepkiler tabi ki dönemin erkeklerinden gelmiştir. Yakın arkadaşlarının söylediklerine göre erkeklere karşı “Adamlar kadınların yollarına çıkar, onların tanınmasına gerek bile kalmaz. Evinde yemek yapmaya, ailenin ihtiyaçlarına koşmaya kendini adar” diye yorumlar yapıyormuş. 
BAŞTA KENDİ EKİBİMİZİN ANNELERİ OLMAK ÜZERE, KENDİNİ ANNE HİSSEDEN, ANNE OLMAK İSTEYEN ANNE OLAN TÜM ANNELERİN ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN.
KIRMIZI DEFTER DE KALIN...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞEKERLEME

ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

BALBAL