ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

ANTİKÇAĞDAN SAĞLIK

  Hepinize merhaba sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında sizlerle "ANTİKÇAĞLARDA SAĞLIK"  hakkında konuşacağız dilerseniz başlayalım.

AKUPUNKTUR

Akupunktur ya da iğneli uyarım yönteminin, Çin tıbbında yazılı dönemden çok daha önce uygulanmaya başladığı düşünülüyor. Akupunktur ile ilgili ilk bilgilere ise M.Ö. 400’lü yıllar itibariyle rastlanıyor.Çin kültüründe, hastalıkların ‘çi’ adı verilen iç enerji ile dış enerjinin uyumunun bozulmasından kaynaklandığına inanılıyor. Yani, psikolojik bir rahatsızlığın fiziksel bir rahatsızlığa ya da fiziksel bir rahatsızlığın psikolojik bir rahatsızlığa sebep olabileceğine inanıyorlar.Batıda uygulanan analiz ve semptoma bağlı tedavinin aksine Çin tıbbında, hastalığın kök sebebinin tedavi edilmesi hedefleniyor. 3000’den fazla klinik çalışmaya konu olan akupunktur tedavisi, vücudun bazı noktalarına (enerji kanalları ve kanallar üzerinde bulunan direnç noktaları) ince uçlu, özel iğneler batırılarak yapılıyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 150’den fazla rahatsızlığın tedavisinde kullanılmak üzere kabul edilen akupunktur; obezite, sigara bırakma, uykusuzluk, epilepsi, romatizma ağrıları, baş ağrıları, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve vücut direncinin artırılması gibi pek çok alanda kullanılıyor. Ayrıca yan etkisi olmadığı için anestezi olarak da uygulanabiliyor.

MEDİTASYON

Meditasyonun etkileri ile ilgili araştırmalar 1970’li yıllardan itibaren devam ediyor. Yapılan çalışmalar, meditasyonun (özellikle düzenli yapıldığında) günlük bilinç durumlarından (uyku, uyanıklık ve rüya) farklı, dördüncü bir bilinç durumu oluşturduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca dikkat, hafıza ve öğrenme gibi zihinsel süreçleri olumlu yönde etkilediğini de gösteriyor.Binlerce yıldır Doğu kültürlerinde uygulanan meditasyonun; özgüveni, huzuru, sabrı, mutluluğu ve sakinliği artırırken depresyon, kaygı ve stresi azalttığı gözlemleniyor.‘Sağlıklı olmak için sağlıklı bir yaşam sürülmelidir. Fakat sağlıklı yaşam, sadece uygun fiziksel koşullar demek değildir. Daha derin anlamda çakraları temiz tutmaya yardım eden bir yaşam şeklidir. Ve meditasyon bunu sağlar.’


MÜZİK TERAPİSİ

Müziğin ruh halini değiştirdiği; yükselttiği ya da sakinleştirip dinlendirdiği bugün herkes tarafından biliniyor. Ayrıca müzik ve ses terapisi, binlerce yıldır zihinsel ve psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde de kullanılıyor.Araştırma sonuçları gösteriyor ki; müzik stres seviyesini azaltmasının yanı sıra bağışıklık sistemimizi güçlendiren antikorları üretmemize ve virüslerle mücadele etmemize de yardımcı oluyor.

REİKİ

Binlerce yıllık bir geçmişi olmasa da 20. yüzyılın başlarından itibaren uygulanan Reiki, Japonya’da ortaya çıkan ve şifa vermeye dayanan bir teknik.Araştırmacıların bir kısmı Reikinin bir tedavi yöntemi olmadığını, yalnızca plasebo etkisi gösterdiğini belirtse de Arizona Üniversitesi gibi çeşitli kurumlarda yürütülen araştırmalar, Reikinin ağrıların azalması/giderilmesi, kan basıncının düşmesi gibi çeşitli konularda etkili olduğunu ortaya koymuştur.Her yerde var olan (rei) ruhsal yaşam enerjisi (ki) anlamına gelen Reiki, herhangi bir inanç sistemine ait değildir.

ÇİGONG / TAİ CHİ

Belirli fiziksel duruşlar, beden hareketleri veya düşünceyle birleştirilen nefes tekniklerini kapsayan; Çin tıbbının ve savaş sanatlarının bir parçası olan Çigong, beden enerji dengesini düzenliyor.Yapılan araştırmalar Çigong’un, özellikle yaşlı erişkinlerin genel sağlık durumunu olumlu yönde geliştirdiğini gösteriyor. Aynı zamanda zihinsel yeteneklerin düzelmesine ve gelişmesine katkıda bulunan Çigong, Tai Chi’nin temelidir.

MANTRALAR

Mantra kelimesi Sanskritçe düşünmek ve araç kelimelerinden türetilmiştir ve dini hece veya şiir anlamına gelir. Örneğin; hepimizin aşina olduğu, genellikle meditasyon sırasında kullanıldığına tanık olduğumuz ‘om’ sesi bir mantradır.Mantra kullanımı, takip edilen okul ya da felsefeye göre değişiklik gösterebilir. Ancak esası, müzikte olduğu gibi, ses ve kelimelerin titreşimlerinden faydalanarak fiziksel, zihinsel ve duygusal durumumuzu düzeltmek/geliştirmektir.Araştırmalar, 3000 yıldan uzun zamandır kullanılan mantraların, zihinsel ve psikolojik işlevleri geliştirdiğini göstermiştir.

HİPNOZ

Hipnoz, binlerce yıldır uygulanan ve herkes tarafından bilinen bir uygulama. Özellikle bağımlılık, fobi ve obezite tedavilerinde yaygın olarak uygulanan hipnozun etkileri, uzun yıllardır araştırılıyor.Yayınlanan araştırma sonuçlarına göre hipnoz, bazı ameliyatların öncesinde hastayı uyutmakta; ağrı, bulantı, yorgunluk ile anksiyete ve travma gibi çeşitli psikolojik rahatsızlıkların iyileştirilmesinde yardımcı oluyor.

AROMATERAPİ

6000 yıldan uzun zamandır Mısır’dan Çin’e ve Hindistan’a kadar dünyanın neredeyse tamamında uygulanan aromaterapi tedavisinde, farklı kokuların vücuttaki farklı sistemleri etkilediğine inanılıyor. Yapılan araştırmalar sonucunda; kokuların ruh hali, stres ve uyanıklık üzerinde etkisi olduğu görülmüştür. Örneğin; turunç kokusunun düşük dozda antidepresana ihtiyaç duyan hastalara iyi geldiği ve portakal yağı kokusunun az miktardaki anksiyeteyi azalttığı ortaya çıkmıştır.Böylece aromaterapinin, tek başına bir tedavi yöntemi olmadığı ancak, tamamlayıcı uygulama olarak kullanılabileceği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

FİTOTERAPİ

Bitkilerle tedavi anlamına gelen fitoterapi, bir terim olarak ilk kez 1800’lü yılların sonunda ortaya çıkmıştır. Fakat hastaların tedavisinde bitkilerin kullanımı insanlık tarihinin başlangıcına kadar götürülebilir.Günümüzde, eczacılığın farmakognozi ana bilim dalında ele alınan fitoterapi uygulamaları, her geçen gün gelişmektedir.

AYURVEDA (AYURVEDİK TIP)

Ayurveda, Hindistan’da ortaya çıkan, antik bir tedavi yöntemidir. Bugün Hindistan, Nepal ve Sri Lanka başta olmak üzere pek çok Asya ülkesinde uygulanmaktadır.Hayat, hayat ilkesi (ayur) ve bilgi (veda) kelimelerinden türetilen Ayurveda; hastalığı önleme, sağlığı koruma ve tedaviyi içerir. Akupunkturda olduğu gibi Ayurveda’da da bedensel hastalığın sebeplerinin bedensel ve zihinsel unsurlar arasındaki dengesizlikten kaynaklandığı düşünülür. Bitkisel formülleri, yaşam tarzının değiştirilmesini ve beslenme şeklinin düzenlenmesini içeren tedavi yöntemleri de bu dengesizliği düzeltmek için uygulanır.Ayurveda’da sağlıklı olmak hem fiziksel, hem zihinsel hem de psikolojik açılardan iyi olmayı gerektirir.

BİR SONRA Kİ YAZIDA GÖRÜŞMEK ÜZERE KIRMIZI DEFTER DE KALIN…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞEKERLEME

ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

BALBAL