Kayıtlar

Nisan, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

GENCECİK OSMAN

 Hepinize merhaba sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında sizlerle "Genç Osman" hakkında konuşacağız  dilerseniz başlayalım.  Osmanlı İmparatorluğu’nun 16. Padişahı ve 95. İslam halifesidir kendileri.13 yaşında tahta geçen en genç padişahlar arasındadır. Diğer birçok Osmanlı padişahı gibi çok iyi derecede tahsil görmüş, Arapça ve Farsça’yı çok iyi öğrenenmiş,  bazı kaynaklara göre Latince, Yunanca ve İtalyanca gibi batı dillerini de biliyormuş. Genç Osman, diğer padişahlara nazaran daha ilginç bir karaktere sahip olmasıyla birlikte bazı ilklerle de adı anılır. Osmanlı padişahları arasında en genç yaşta vefat etmesi, ayaklanma sonucu öldürülen ilk padişah olması gibi bazı ilklerle tarihe geçti. Yedikule Zindanları’nda yeniçeriler tarafından öldürülen Osman, babası I. Ahmed’in yaptırdığı Sultanahmed Camii’nin yanına defnedildi. Hayatı ve icraatları kadar öldürülmesi de bir o kadar ilginçtir. Genç Osman  hayatının şehzadelik dönemiyle ilgili çok fazla

PUDUHEPA

Hepinize merhaba sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında sizlerle "Puduhepa"  hakkında konuşacağız dilerseniz başlayalım.   Gözlerinizi kapatın ve kendinizi yüzyıllar önce Mezopotamya’nın acımasız ikliminde hayal edin. Kadın olarak çoğu haklarınızdan maruz bırakıldığınız, ataerkil bir yönetim şeklinin sosyal hayatta da hüküm sürdüğü antik çağda…  Fakirseniz, eşinize karşı yerine getirmek zorunda olduğunuz sorumluluklar var. Soylu tabakadansanız, siyasi istikrar için bir piyon görevi görmek zorundasınız. Ancak tam da bu zamanlarda, çağının ötesinde yaşayan bir kadın vardı: Puduhepa.Günümüzde Çorum, Boğazköy olarak adlandırdığımız Hattuşa başkentli Hitit Devleti, Mezopotamya’da acımasız rüzgarlar eserken kendi varlığını sürdürmeye çalışıyordu.  Bir tarafında Doğu’nun sert politikalarında kendi benliklerini var eden Asur ve Babil Devletleri, bir tarafında ise, günümüze kadar ulaşacak olan tapınaklara ev sahipliği yapmış ve Ege’de hüküm süren Yunan uyga

HAVVA VE LİLİTH

Resim
 Hepinize merhaba sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında sizlerle "HAVVA VE LİLİTH"  hakkında konuşacağız dilerseniz başlayalım. Tek tanrılı inançların çoğunda insanın yaratılış miti aynıdır. Soyun Adem ve Havva’dan geldiğine inanılır. Havva, erkeğine bağlı ve itaatkar bir kadın olarak gösterilmesine rağmen, şeytana uyar ve bilgelik ağacından, yasak olan meyveyi yer. Adem’e de ikram eder. Böylelikle insan, cezalandırılır ve cennetten kovularak yeryüzüne indirilir. Yukarıda yazılı olan atasözünün ikinci bölümünde Yahudiler, erkeklere bu olayı hatırlatır ve iyi kadınlardan kendilerini korumaları gerektiğini söyler. Sanatın beslendiği en önemli konulardan biri olan aşk, yaratılış mitinde iki kadınla karşımıza çıkar. Biri Havva’dır. Diğeri ise, Yahudi atasözünün ilk bölümünde bahsedilen kadın, yani Lilith’tir. Lilith, İ.Ö. 2000’li yıllarda, Sümer yaratılış mitinde ve sonrasında Kabala öğretilerinde karşımıza çıkar. Tevrat’ta ise, kadının ve erkeğin bir

ANTİKÇAĞDAN SAĞLIK

  Hepinize merhaba sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında sizlerle "ANTİKÇAĞLARDA SAĞLIK"  hakkında konuşacağız dilerseniz başlayalım. AKUPUNKTUR Akupunktur ya da iğneli uyarım yönteminin, Çin tıbbında yazılı dönemden çok daha önce uygulanmaya başladığı düşünülüyor. Akupunktur ile ilgili ilk bilgilere ise M.Ö. 400’lü yıllar itibariyle rastlanıyor.Çin kültüründe, hastalıkların ‘çi’ adı verilen iç enerji ile dış enerjinin uyumunun bozulmasından kaynaklandığına inanılıyor. Yani, psikolojik bir rahatsızlığın fiziksel bir rahatsızlığa ya da fiziksel bir rahatsızlığın psikolojik bir rahatsızlığa sebep olabileceğine inanıyorlar.Batıda uygulanan analiz ve semptoma bağlı tedavinin aksine Çin tıbbında, hastalığın kök sebebinin tedavi edilmesi hedefleniyor. 3000’den fazla klinik çalışmaya konu olan akupunktur tedavisi, vücudun bazı noktalarına (enerji kanalları ve kanallar üzerinde bulunan direnç noktaları) ince uçlu, özel iğneler batırılarak yapılıyor. Dünya

TAPINAK ŞÖVALYELERİ

Resim
  Hepinize merhaba sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında sizlerle "Tapınak Şövalyeleri"  hakkında konuşacağız dilerseniz başlayalım. Tapınak Şövalyeleri, Mabet Şövalyeleri veya Tapınak Tarikatı isimleriyle bilinen Hristiyan askeri tarikatı; 1119 yılında, Hristiyan hacıları korumak amacıyla Fransız soylusu Hugues de Payens ve 8 şövalye arkadaşı tarafından kurulmuştur. Süleyman Tapınağı ve İsa’nın Fakir Askerleri olarak da isimlendirilen tarikat kurulduğunda, Kudüs Kralı II. Baudouin, üs olarak Zeytindağı’nı şövalyelere vermiştir. Zeytindağı’nın Süleyman Tapınağı’na yakınlığı sebebiyle de tarikat, Tapınak Şövalyeleri ismiyle anılagelmiştir. Birinci Haçlı Seferi’nin ardından, Hristiyan dünyası için büyük önem arz eden Kutsal Topraklar fethedilmişti. Avrupa’dan binlerce insan Hac vazifelerini yerine getirmek için Kudüs’ü ziyaret etmeye başlamıştı. Uzun ve güvenli olmayan bu yolculuklar sırasında baskınlar yaşanabiliyor, yolları kesen haydutlar, yolcul