NEVRUZ
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Manisa’da bugün de Nevruz günü Mesir Bayramı törenleri yapılır. Mesir macunları, Sultan Camii’nin minare ve kulelerinden atılır. 1463-1552 tarihleri arasında yaşayan Musa Bin Müslihiddin tarafından 41 türlü baharat ve şekerle karışık yapılan bu macun, bir rivayete göre, Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Sultan’ı iyileştirmiş ve o da bu macunun yılda bir kere halka dağıtılmasını istemiştir. Nevruz ve Nevruziye adetleri II. Meşrutiyet’ten sonra terk edilmiş ve halk arasında yerini, Hıdrellez (5 Mayıs) şenliklerine bırakmıştır.Osmanlılar tarafından Nevruzı mübârek olarak da adlandırılan Nevruz, sayılı günlerden biri olarak kutlanmış, güneşin Koç (Hamel) burcuna girdiği, ilkbaharın ılımlı gününe “Nevruz” denilmiştir. Yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilen bu günde eğlenceler tertip edilir, sarayda olduğu gibi halk arasında da eczahanelerde yapılan ve “Nevruziye” denilen macun rağbet görürdü. Eczacıdan gelen Nevruziye ve yedi sin (=heft sin) yani Arapçadaki sin harfiyle başlayan süt, simit, sukker, salep, sirke (sir), soğan, semek (balık) veya sefercil (ayva) bir tepsiye konulup evin efendisi önüne getirilir, evdekiler de, tepsinin etrafına iki diz üstünde otururlardı. Evin efendisi, herkesin önünde bu malzemelerden birer fincan veya tabak ile herkese dağıtır ve gün dönümü saati geldiği vakit, buyurun hitabıyla önce macundan, sonra diğerlerinden birlikte alınır, evin efendisi yılın saadetle geçmesi için uzunca bir dua yapar, eller öpülür ve merasim sona ererdi.
Diğer bir Türk devleti olan Selçuklularda da Nevruz bayramı; şenliklerin yapıldığı, özel yemeklerin pişirildiği, özel hediyeler alınıp verildiği bir gün olarak kutlanmaktaydı. Selçuklularda yılbaşı, güneşin koç burcuna girdiği gün olan Nevruz günü olarak kabul edilmiştir. İnanışa göre Nevruz, baharın ilk günü ve yılbaşıdır. Takvimler, hep marttan başlar. Selçuklu Dönemi’nde, Sultan Melikşah tarafından hazırlanan Takvimi Celali’de de 21 Mart yılbaşıdır ve 21 Mart, Selçuklularda hem mali işlerin düzenlenmesinde hem de diğer devlet işlerinin düzenlenmesin de yılbaşı olarak kabul edilmiştir. Nitekim Uzun Hasan tarafından tanzim edilen Akkoyunlu Kanunlarında da 21 Mart ilk vergi toplama dönemi olarak kabul edilmiştir. Osmanlılarda da malî yıl başlangıcı, Nevruz olarak alınmıştır ve mart, hemen bütün kanunnâmelerde verginin ilk taksitinin toplandığı aydır. Mart ayı, Cumhuriyet döneminde malî yılbaşı olarak devam etmiştir.Türklerin her olayla alakalı bir efsanesi olduğunu daha önce de konuşmuştuk. Sıra Nevruz efsanemizde;
Nevruz bir erkekmiş ve sevgilisi güle âşıkmış. Her bahar gelişinde kayaların üzerinde çiçek açar, gülün yollarını beklermiş. Ne yazık ki gül bir türlü gelmediği gibi güneş de onu yavaş yavaş kavurmaya başlarmış. Durumu gittikçe kötüleşen Nevruz adeta inlercesine şöyle seslenirmiş: -“Güüül ! Güüül ! Gül ! Bak sarardım, soluyorum nerdesin?” Gül Nevruzun bütün bu inlemelerini duyar, ancak henüz yaz gelip açılamadığı için ona bir türlü cevap veremezmiş. Nevruz her bahar çiçeklerini açıp olanca güzelliğiyle süslenerek sevgilisi gülün yollarını beklermiş. Ancak farklı zamanlarda açıldıkları için bir türlü buluşamazlarmış. Baharın başında Nevruz çiçeklerinin solmasına yakın bütün derelerden ve kayalıklardan aynı ses yükselirmiş: - “Güüül ! Güüül ! Gül ! Sarardım soluyorum nerdesin?”
Bir sonra ki yazıda görüşmek üzere KIRMIZI DEFTER DE KALIN🌿♥️
Yorumlar
Yorum Gönder