ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

TÜRK KADIN RESSAMLARIMIZ

  Herkese merhaba sevgili kırmızı defter okuyucuları. Kırmızı defterin bu sayfasında sizler ile "Türk Kadın Ressamlarımız" hakkında konuşacağız. Dilerseniz başlayalım...

Celile Hikmet (1883 – 1956)

Nazım Hikmet’in annesidir. Resimleri kadar, güzelliği ve Yahya Kemal’in aşkı ile dillere destan olmuş kadın ressamımızdır. Fausto Zonaro’dan ders aldı. Portreler, çiçekler, hamamda, çıplak kadınlar tasvir ettiği resimler arasındadır.

Mihri Müşfik (1886 – 1954)

Sanayi-i Nefise Mektebi’nde yöneticilik yaptı. Özellikle portreleriyle bilinir. Tanınmış kişilerin portrelerini yaptı. Atatürk bunlardan birisidir. Ünlü kadın ressamlarımızdan Hale Asaf’ın teyzesidir. Tevfik Fikret’in ölümü üzerine yüzünün kalıbını alıp maskını yaptı. Bu, Türkiye’de yaptığı ilk mask çalışmasıdır. Son yıllarını ABD’de yalnız ve ressam olduğuna pişman olarak geçirmiştir. Kimsesizler Mezarlığı’na gömülmüştür.

Müfide Kadri (1890 – 1912)

Osman Hamdi Bey, Salvatore Valeri’den dersler aldı. Natürmortları, manzara resimleri yapmıştır. Bu tablosunda desen bilgisini ve yeteneğini kanıtlar. Pembenin egemenliğinde gün batımına hüzün hakimdir ama bu melankolik bir hüzün değildir. Çünkü kadınların mutlu bir şekilde müzik dinlediğini görürüz.Bu resimde, ud çalan kız Müfide Kadri’dir. Resim 18. yy Rokoko resimlerini anımsatır. Kız okullarında resim ve müzik öğretmenliği yapmıştır. Çok genç yaşta tüberkülozdan ölmüştür.

Vildan Gizer (1889 – 1974)

Müfide Kadri’nin çağdaşı ve arkadaşıdır. Salvatore Valeri’den dersler aldı. Daha çok portrelerinde başarılıdır. Eserleri pastel ve yağlı boya ağırlıklıdır.

Melek Ziya (1896 – 1976)

Çok yönlü bir sanatçıdır. Hat, heykel ile de ilgilenmiştir. Nazmi Ziya’dan ders almıştır. TBMM’de Kadın Konuşmacı adlı eseri kadının meclisteki varlığı, önemi ve gerekliliğini vurgulamıştır. Figür, portre, natürmort çalışmaları vardır.

Belkıs Mustafa (1896 – 1925)

Devlet bursuyla Almanya’da resim eğitimi aldı. Nü, İstanbul manzaraları, figüratif çalışmaları vardır. Portrede yoğunlaşmıştır. Müfide Kadri gibi çok genç yaşta vefat etmiştir.


Güzin Duran (1898 – 1981)

Sanatkar bir aileden gelir. Ünlü ressam Feyhaman Duran’ın eşidir. Mihri Müşfik ile çalışmıştır. Ahmet Haşim’den estetik, Feyhaman Duran’dan pastel dersleri aldı. Empresyonist üslupta eserler verdi.

Hale Asaf (1905 – 1938)

Fikret Mualla’nın platonik aşkıdır. Bu tablosunda resmettiği kişi, bir dönem nişanlısı olan seramikçi İsmail Hakkı Oygar. Bu portreyi 1927 yılında tanıştıkları dönem yapmıştır. Cezannevari bir resim üslubunu portreye yansıtmıştır.Arkada vazo hariç hiçbir şey yok. İsmail Hakkı’nın bir elini cebine atması, bir elinde sigarayı tuttuğu elinin tam tersi istikamete yönlendirmesi, resmin başarısının yanında, 1920’lerin saçları muntazam taranmış, şık bir beyin, sanatçısı tarafından büyük bir içsel beğeni ile yapıldığını alt metin olarak ortaya koyar. İsmail Hakkı’nın yanağındaki pembelik, belli belirsiz gülümseme, Hale Asaf’ın o günlerde büyük bir mutlulukla bağlı olduğu İsmail Hakkı Bey’in kendisine akseden noktalar olarak bize yansıyor.


BİR SONRA Kİ YAZI DA GÖRÜŞMEK ÜZERE KIRMIZI DEFTER DE KALIN...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞEKERLEME

ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

BALBAL