ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

MARTİN LUTHER

  Herkese merhaba sevgili kırmızı defter okuyucuları. Kırmızı defterin bu sayfasında sizlerle Reform hareketi öncüsü Martin Luther  hakkında konuşacağız. Dilerseniz başlayalım...

Martin Luther, 16 yy’ da Avrupa’da yaşamış olan bir keşişti ve Katolik Kilisesi’nin yanlış uygulamalarına karşı çıkıp bugün Protestanlık adını verdiğimiz mezhebin oluşmasında ilk adımları atmıştır. O hem insanlık hem de Hristiyanlık tarihi açısından çok önemli bir karakterdir.Martin Luther, 10 Kasım 1483’te Almanya’nın Eisleben kentinde doğmuştur. Luther’in doğumundan kısa bir süre sonra ailesi, Eisleben’den 16 km kadar kuzeybatıdaki küçük Mansfeld kasabasına taşındı. Yerel bakır arıtma işinde başarılı olan babası Hans Luther, 1492’de Mansfeld’in bir belediye meclisi üyesi oldu.

Luther eğitimine 1488 ilkbaharında Mansfeld’deki bir Latin okulunda başladı. Orada Latince’de kapsamlı bir eğitim aldı. 1497’de Luther, yakındaki Magdeburg’a, Ortak Yaşamın Kardeşleri’nin işlettiği bir okula, yani kişisel dindarlığa vurgu yaptığı, onun üzerinde kalıcı bir etkisi olan bir okula katılmak için gönderildi. 1501 yılında, o zaman Almanya’nın en seçkin üniversitelerinden biri olan Erfurt Üniversitesi’nde eğitim aldı. Babasının finansal başarısından dolaylı herhangi bir bursa ihtiyacı olmadan eğitimine devam etmiştir. Luther 1502’de lisans derecesini aldı. Üç yıl sonra yüksek lisans derecesi aldı.Sanat fakültesinden mezun olan Luther, üç “yüksek” disiplinden (hukuk, tıp veya teoloji) birinde lisansüstü çalışmalar yapmaya başladı. Babasının istekleri doğrultusunda hukuk çalışmalarına başladı. Bununla birlikte, altı haftadan daha kısa bir süre sonra, 17 Temmuz 1505’te Luther, hukuk çalışmasını terk etti. Aziz Augustin Keşiş Düzeni’nin Erfurt’taki manastırına girdi.1505 yılında Martin Luther’in bulunduğu manastır kendisini bir toplantı için Vatikan’a gönderdi. Vatikan’a varan Luther, orada gördüklerinden pek hoşnut kalmamıştı. Luther’e göre kilise ve etrafı yozlaşmıştı ve bu durumdan oldukça rahatsızdı. Kilise ruhsal bir otorite olmaktan çok siyasi ve ekonomik bir güce dönüşmüştü.Bu ziyaretin dönüşünde bağlı olduğu manastır, Martin Luther’i eğitim ve çalışmalarına devam etmesi için Wittenberg’deki manastıra göndermiştir. Buradaki eğitim sonrasında profesörlük unvanı alıp hem öğretmeye hem de çalışmalarına devam ediyordu.Zamanla Martin Luther’in kilisenin uygulamalarına karşı bakış açısını temelden değiştirmeye başlamıştır.1517 yılında Vatikan’ın gönderdiği görevli bir rahip olan Johann Tetzel Wittenburg’a gelip Endüljans satmasıyla Martin Luther ve Katolik Kilisesi arasında tartışmalar başlar. Martin Luther kilisenin özellikle iki öğretisine karşı çıkıyordu: Araf ve Endüljans.  (Araf: Araf inancı Katolik kilisesinde, imanlıların öldükten sonra, cennete gitmeden önce günahlarının bedelini ödedikleri geçici bir arındırma mekanı olduğuna inanılan yer.  Endüljans: Endüljans Papa’nın yani kilisenin yetkisiyle bu arındırma cezalarının hafifletilmesi belgesi vermesine denir. İmanlılar bu belgeyi para karşılığı satın alabiliyorlardı.) 

İşte 1517 yılında rahip Johann Tetzel Papa’nın verdiği görevle Wittenberg’de 3 Mark karşılığında Endüljans satmak için gelmişti. Bu fiyat bir işçinin 6 aylık birikimi anlamına geliyordu. Tam bu noktada 31 Ekim 1517’de Martin Luther 95 maddelik bir tez hazırlar. Wittenberg Kilisesi’nin kapısına çiviler. Katolik Kilisesi’nin bu uygulamalarına şiddetle karşı çıkar. Bu durum tartışmaların etkisini genişletir ve birçok insan bu tartışmalara dahil olur. Martin Luther de bu şekilde ünlenmeye başlar. Luther’in vurgulamak istediği nokta kurtuluşun sadece imandan geldiğidir. Kilisenin özellikle endüljanslarla bu konuda yetkisinin olmadığıydı. Kurtuluş için İsa Mesih ve çarmıh yeterliydi. Herhangi bir rahibin bu konuda herhangi bir aracı olması gereksizdi. Martin Luther buna “Tüm imanlıların kahinliği” adını vermişti.Bu tartışmalar alevlenirken 1521’de Martin Luther’in, Kutsal Roma – Germen İmparatoru’nun huzurunda bu tezini savunması isterler. O dönemin imparatoru olan 5. Charles Luther’in yanıldığını söyleyerek tezini kabul etmez. Aslında Luther’den önce de kilisenin bu uygulamalarına karşı çıkanlar olmuştu; ancak baskı teknolojisinin o dönem gelişmiş olması Luther’in bu düşüncelerinin önce tüm Almanya’ya, sonrasında da tüm Avrupa’ya yayılmasını sağladı. 95 maddelik tez 1517 ile 1526 yılları arasında binlerce kopya basılıp insanlara ulaşmıştı.Ancak Martin Luther’in yapmış olduğu başka bir şey bu küçük çaptaki olayların daha geniş çapta etkin olmasını sağlamıştır. Luther Kutsal Kitap’ı Latince’den Almanca’ya çevirmiştir. Bu da Latince konuşamayan sıradan halkın Kutsal Kitap okuyabilmesine yardımcı olmuştur. Matbaa’nın da yardımıyla binlerce kopya yayılmaya başlamıştı.1520 yılında Papa, Martin Luther’i aforoz etmiştir 1521 yılında Martin Luther'i bir toplantıya davet ederler. Yazmış olduğu kitapları tanımasını ve sonrasında reddetmesi isterler. Martin Luther kitapları kendisinin yazdığını kabul eder ve biraz düşünmesi için zaman ister. Ertesi gün Martin Luther bazı kitaplarında kullanmış olduğu dilin uygunsuz olabileceğini kabul etmekle birlikte kitaplarının içeriğini reddetmeyeceğini bildirir. Bu şekilde Reformasyon hareketleri daha sonrasında protestolarla Protestan hareketine dönüşmüştür. Ayrıca bir müddet Avrupa’da sosyo-ekonomik çalkantılara yol açmıştır. Bu hareketin kendi içinde de farklı görüşler ortaya çıkmıştır.Martin Luther 1525 yılında evlenir ve aile kurar. 1545 yılında da böbrek yetmezliğinden vefat eder. Martin Luther Reformasyon hareketlerini başlatmasıyla dünya ve kilise tarihine temelden etki etmiştir.
BİR SONRA Kİ YAZIDA GÖRÜŞMEK ÜZERE KIRMIZI DEFTER DE KALIN.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞEKERLEME

ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

BALBAL