ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

ÖZAL SUİKASTİ

  Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları; Kırmızı Defterin bu sayfasında sizler ile suikast sonucu hayatını kaybeden devlet erkanı serimizin  dördüncü yazısı olan , Turgut Özal suikastini inceleyeceğiz. Keyifli okulamalar.

Malatyanın en sevilen insanlarında biri olan Turgut Özal ( seversiniz sevmezsiniz biz tarafsız yazmak zorundayız)  Türkiye Cumhuriyetinin 8. Cumhurbaşkanıdır.  Eğitimine İstanbul da başlayan Özal daha sonra kendini siyasete atmış ve halkı kucaklamıştır.  Başbakanlık görevi sırasında Anavatan Partisinde de genel başkanlık yapmış daha sonradan Cumhurbaşkanlığına aday olmuştur. Önüne çıkan engelleri hızlıca aşan Özal, Mustafa Kemal Atatürk'den sonra görevi başında ölen ikinci cumhurbaşkanımızdır. Peki nasıl suikaste uğradı?

Olayımız, 18 Haziran 1988 günü Anavatan Partisi'nin olağan genel kongresi yapıldığı sırada gerçekleşmiş. Özal , konuşma yapmak için kürsüye çıktıktan kısa bir süre sonra saat 12.18'de Kartal Demirağ adlı bir saldırgan tarafından iki kez ateş edilmiş ve kurşun Özal'ın önünde bulunan mikrofonun ayağından sekip sağ el başparmağını yaralamıştır. Özal bunun ardından yaralı halde kürsüden şu sözleri söylemiştir: "Bilhassa belirtmek istiyorum; Allah'ın verdiği ömrü, onun isteğinden başka alacak yoktur, biz de ona teslim olmuşuzdur". 

Suikastçı , Özal'a ateş ettikten sonra kaçmaya çalışmış ancak başbakanın korumalarından birinin açtığı ateşle yaralanması sonucu yakalanmıştır. Önce idama mahkûm edilen Demirağ'ın cezası 20 yıl hapis cezasına çevrilmiştir. Demirağ 4 yıl hapis yattıktan sonra Turgut Özal  tarafından 1992 yılında affedilmiştir. Sevgili okurlarımız sanmayın ki Özal bu olay sonrası hayatına normal devam edebildi... Maalesef ki bu sadece ilk suikast girişimiydi ikincisi ise üzülerek söylüyoruz ki ölümüne neden oldu. Bir toplulukta tüm önlemlere rağmen Turgut Özal'ın limonatasına katılan arsenikle zehirlendiği iddiasını ortaya atan eşi Semra Özal, delil olarak da saç örneğini ABD'de tahlil ettirdiğini belirtmektedir. 2 Ekim 2012 tarihinde Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 19 yıl aradan sonra kabri açılmış olup ölümünün bir suikast olup olmadığının belirlenmesi için yapılan otopsi sonucunda Adli Tıp Kurumu araştırmalar ve bulgular sonucu zehir bulunduğunu ancak Özal'ın zehirden mi yoksa başka sebepten mi öldüğünü tespit edemediklerini açıklamıştır. Turgut Özal'ın ölümü kayıtlara kalp krizi olarak kaydedilmiştir. Peki sizin bu konuda ki düşünceleriniz nerdir? Yorumlarda buluşalım. 

Suikast serimizin son yazısı olan ŞİNZO ABE yazımız Cuma günü 14.00 da Kırmızı Defter de olacak... Takipte kalın ♥️

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞEKERLEME

BALBAL

ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI