ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

NOEL VE NOEL BABA

 Herkese merhaba sevgili kırmızı defter okuyucuları. Kırmızı defterin bu sayfasında sizler ile 2022 yılının son yazısı olan " Noel Baba ve Noel " hakkında konuşacağız. Dilerseniz başlayalım...

Noel deyince aklımıza ne gelir? Çam ağaçları, kar, hediyeler, Noel Baba vs. Peki neden Noel bize bunları çağrıştırır? Neden Noel bu tarz şeyler anımsatır? Bu Noel imajı gerçek midir?

Noel Baba
Noel kelimesi Latince “nasci” kelimesinin geçmiş zaman çekimi olan “natus”tan gelir. Günümüz Türkçesi’ne Fransızca’dan gelmiştir. Bu kelime aslında İsa Mesih’in doğunu anlatmak için kullanılır.Peki İsa Mesih’in doğumu neden önemlidir? İsa Mesih’in doğumu Eski Anlaşma’da, Yaratılış’tan başlayarak müjdelenmiştir. Noel, İncil’den önceki kutsal yazılarda belirtilen peygamberliklerin gerçekleşmesidir.
Noel Baba
Aziz Nikolas 4. yy'da bugünkü Antalya'da yaşamış olan bir azizdir.
Noel Baba denilen kişi aslında, MS. 3. yy sonunda, Türkiye’nin Antalya Şehrindeki antik Patara bölgesinin küçük bir köyünde doğmuş olan Nikolas isimli bir din adamıdır. Nikolas çok zengin bir ailenin tek çocuğu olarak, Hristiyan değerleriyle büyür. Ebeveynlerini çok genç yaşta bir hastalıktan dolayı kaybeder. Kendisine kalan mirası İsa Mesih’in buyruğuna göre kullanmaya gayret eder.  İşte Nikolas, tüm mal varlığını hasta, yaşlı, bakıma muhtaçlara yardım için kullanıyordu. Hayatını Tanrı’ya ve insanlara hizmete adamıştı ve bu sayede genç yaşta Myra Episkoposu olmuştu. Episkopos Nikolas dünyaya, ihtiyaç sahiplerine karşı olan cömertliği, çocuklara olan sevigisi ve denizcilere olan kaygısından dolayı ün salmıştı. Hristiyanlara acımasız bir baskı uygulayan İmparator Diocletian (MS 244 – 311) zamanında, Episkopos Nikolas da inancı dolayısıyla sürgün ve hapis hayatı yaşamıştır. Konstantin’in imparator olmasıyla serbest bırakılmış ve MS 325 yılında İznik Konsilli’ne katılmıştır.
Episkopos Nikolas İznik Konsili’nde Arius ya da Ariusçu bir episkoposla tartışması ünlüdür. Bilindiği üzere Arius İznik Konsili’nde İsa Mesih’in Tanrı’nın Oğlu olduğunu, ancak Tanrı tarafından yaratıldığını, Baba Tanrı’dan alt statüde bir doğaya sahip olduğunu iddia eder. Episkopos Nikolas ise şiddetle bu düşünceye karşı çıkmıştır. İsa Mesih’in Üçlü Birlik (Baba – Oğul – Kutsal Ruh) olarak tanımlanan Tanrı doğasında Baba ve Kutsal Ruh’la aynı derecede olduğunu savunmuştur. Episkopos Nikolas 6 Aralık (Şu an kullandığımız Miladi takvime göre 22 Aralık)’ta vefat etmiştir. Katolik, Ortodoks ve Anglikan kiliseleri kendisini önemli bir Aziz olarak kabul ederler. Bazı Avrupa ülkelerinde Aziz Nikolas en çok kullanılan kilise ismidir. Aziz Nikolas ile ilgili birçok hikaye vardır. Bunlardan en ünlüsü kendi köyünde fakir bir adamın üç kızıyla ilgilidir. O günlerde bir genç kızın çeyizi ne kadar büyükse, evlilik şansı o derecede artardı. Eğer hiç çeyizleri yoksa, kızlar köle olarak verilirdi. İşte bu fakir adamın kızlarının hiç çeyizi olmadığı için köle olarak satılmak üzerelerdir. Bir gün bu fakir adamın evinin penceresinden üç kese altın atılır. Bu keseler kurumak üzere sobanın önüne konulan ayakkabıların yanına düşer. Altın keselerinin Aziz Nikolas tarafından atıldığı ortaya çıka. Bu, şimdilerde çocukların Aziz Nikolas’ın, yani Noel Baba’nın hediyelerini özlemle beklerken uydukları bir gelenek haline gelir.

20. yy’da, özellikle dünyanın sekülerleşmesinden sonra; Aziz Nikolas, Santa Claus’a, yani Noel Baba’ya dönüşmüştür. Gerçek bir İsa Mesih inanlısı, Tanrı’nın ve halkının sadık bir hizmetkarı olan Aziz Nikolas, hayali bir karaktere dönüştürülmüştür.Normalde 6 Aralık’ta kutlanan Aziz Nikolas bayramı, günümüzde Batı tarafından İsa Mesih’in doğumunun kutlandığı en önemli dini bayramlardan biri olan Noel’le ve yılbaşıyla birleştirildi. Dolayısıyla Noel, İsa Mesih’in, yani insan bedeni almış olan Tanrı’nın bir bebek olarak dünyamıza gelmesini değil; dünya ekonomisinin canlı kalabilmesi adına herkesin bol bol hediye aldığı yapay bir kültürel öge haline gelmiştir.Sonuç olarak şunu anlamamız gerekiyor: Noel ve Noel Baba birbirinden tamamen farklı iki şeydir, ama ikisi de aslında bir gerçeği işaret eder:

Noel: İsa Mesih’in, Tanrı Oğlu’nun, Evreni yaratan Söz’ün aramıza gelip yaşaması ve sonrasında bizim için çarmıhtaki fedakarlığına kadar giden sürecin başlangıcıdır.

Noel Baba: Gerçek bir tarihte (MS 4. yy’da), gerçek bir yerde (Myra – Antalya), gerçek bir kişi olarak yaşayan; Tanrı’ya ve halkına hizmet eden Aziz Nikolas’dır.

Aziz Nikolas’ın en büyük talihsizliği, bu derecede Tanrı’ya adanmış, alçakgönüllü bir hayatın, 20. yy’da seküler pazarlama kaygısıyla, İsa Mesih’in yeryüzüne geldiği günü gölgelemiş olmasıdır.

Noel, Noel Baba, Yılbaşı gibi kavramlar kesinlikle birbirinden farklıdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞEKERLEME

OKULLAR AÇILIYOR MU ?

İKİ DİRHEM BİR ÇEKİRDEK