MEHTERANLAR
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları; Kırmızı Defterin bu sayfasında sizleri dünyanın en eski ve ilk ordu bandosunun tarihine götüreceğiz dilerseniz başlayalım.
Bildiğimiz adıyla Mehteranlar, tarihte ilk kez Hun devletinde görüldüğü söylenmektedir. Ama bu konuda elimizde ki belgelerin hem resmi hem de yeterli olmaması gözleri bir sonra ki belgeye Orhun Kitabelerine dikmemize neden oluyor. Kitabelere göre özel günlerde, tuğ, kübürge adıyla hakana çalınır, ilerleyen süreçlerde ise hakimiyet sembolü olarak kullanılmıştır. Selçuklu devletinde de görülen bu durum Selçuklu beyi II. Gıyaseddin Mesud'un Osman Gaziye yolladığı tuğ-sancak-zil-davul hediyeleri ile bizim topraklarımıza da giriş yapmıştır.Selçuklu devletinin dilinde yani Türk dilinde pek ulu, en büyük, reis anlamlarını taşıyan mehteran Fars kökenli bir kelimedir ve Farsçada hakimiyet, mihver anlamlarına gelmektedir. İçerisinde zurna, kurrenay, mehmet düdüğü, davul, kudüm, nefir, nakkare, zil gibi enstrümanlar vardır. Ekibin başında mehterbaşı ağası, mehterbaşı adlı bir yönetici durur ve tüm kişileri o konuta eder.Osman Gaziye gelen bu hediye Tabli Ali Osman sesiyle giriş yapmış, sonrasından kalıcı bir yer edinmiştir.
Osmanlı Devletinin ilk zamanlarında günde beş vakit ( namazlardan önce) mehteranlar işe koyulur halka haber verirdi, daha sonrasında ise sadece özel günlerde çalınmasına izin verilir hale gelmiştir. Osmanlı Devleti mehteranları çok farklı bir alanda kullanmayı kafaya koymuştu. Mehteranları çıkardığı çok yüksek ses düşmanlarını korkutabileceği düşünmüşler ve savaş alanına götürmüşlerdir. Osmanlı Devletinin bu planı başarı ile sonuç vermiş ve savaş alanlarının aranan sesi olmuşlar.
Sevgili Kırmızı Defter okuyucuları sizler hiç mehter marşı dinlediniz mi ? Yorumlarda buluşalım ?
Yorumlar
Yorum Gönder