ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

PERGAMON EFSANESİ VE TELEPHOS

  Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. “Kırmızı Defterin” bu sayfasında sizler ile  Telephos'un kim olduğunu ve Pergamon'un efsanevi kurucusunu konuşacağız. Dilerseniz başlayalım...

Telephos Yunan mitolojisinde Herakles ile Auge’nin oğludur. Auge’nin babası Aleus, Tegea bölgesinin kralıdır. Bir gün torunu tarafından oğullarının öldürüleceği kehanetini alır. Bu kehanetin önüne geçmek için kızı Auge’yi Athena rahibesi yapar. Böylece kızı ebediyen bakire kalacak kehanet asla gerçekleşmeyecektir. Ancak, Herakles bölgeyi ziyaret ettiğinde, Auge’yi görür ve âşık olur. Auge kahramanımız Telephos’a hamile kalır. Bebek doğduğunda Aleus torununu Arkadya dağlarında ölüme terk eder. Kızı Auge’yi ise bir tekne yaptırarak açık denizlere bırakır. Telephos’u ormanda Herakles’in gönderdiği bir geyik emzirir. Herakles ardından oğlunu yetiştirmesi için kral Karithos’a bırakır. Auge’nin ise teknesi Mysia kıyılarına çıkar ve burada Kral Teuthras onu evlat edinir.

Telephos büyüdüğünde kahinlere danışır ve annesini bulmak için yola çıkar. Bu arada yolda kazara dayısını o olduğunu bilmeden öldürür. Kehanet tesadüfi bir şekilde gerçekleşmiştir. Mysia’ya geldiklerinde Teuthras’a bir savaşta yardım ederler. Savaş bitince Teuthras, anne oğul olduklarından habersiz Telephos’u evlat edindiği kızı Auge ile evlendirmek ister. Herakles’e hala âşık olan Auge bu karardan memnun olmaz ve Telephos’u öldürmeye karar verir. Gerdek gecesi için yastığının altına bir bıçak saklar. Auge tam Telephos’a saldıracak iken Zeus onları ayırmak için bir şimşek gönderir. Sonuç olarak o anda bu kutsal işaret ile anne oğul olduklarını anlarlar. Durumu öğrenen Kral Teuthras Telephos’u diğer kızı ile evlendirir ve sonunda Telephos Mysia tahtının sahibi olur.


Diğer tarafta Paris, Helen‘i Truva’ya kaçırmış, Akhalar onların peşinden yola çıkmıştır. Mysia’ya ulaştıklarında savaşmaya başlarlar. Telephos bu savaşta Akhilleus tarafından yaralanır. Ancak aradan 8 yıl geçmesine rağmen bir türlü yarası iyileşmez. Bu nedenle kâhine danışmaya karar verir. Kâhin yarayı yalnızca açanın iyileştirebileceğini söyler.Böylece Telephos Akhilleus‘tan kendisine yardım etmesini ister. Karşılığında Truva’ya giden yolu bulmalarına yardım etmeyi teklif eder. Odysseus’un yardımıyla Akhilleus, yarayı açtığı mızrağının pasını Telephus’un yarasına sürterek mucizevi bir şekilde iyileştirir. Sonuç olarak Telephos’da Akhalara Truva’ya giden yolu gösterir ve Yunan ordusu yola çıkar.


Telephos kendi kentini kurmak için yola çıkar ve Pergamon’a (Bergama) gelir. Burayı kendi toprakları ilan eder. Telephos’un bu mitolojisi büyük ölçüde Pergamon Akropolüne II.Eumenes döneminde yapılan Zeus sunağının iç frizlerine kabartma şeklinde işlenmiştir. Bugün bu frizler Berlin’de Pergamon Müze’sindedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞEKERLEME

BALBAL

ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI