ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

ANTİK ÇAĞLARDA MODA

Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Sizleri “Kırmızı Defterin” bu sayfasında Havva ve Ademin dünyaya gönderişlerinden ve kendilerine (rivayetlere göre)  yapraklarla kıyafet yapmalarından sonra ki kabul edilen ve bulunan ilk kıyafetlere modanın ilk doğuşuna antik çağlara götüreceğim. 


Daha öncesinden aşina olduğunuz tarihi kıyafetler serisinin( "Japon halklarının geleneksel kıyafetleri" ) devamına bakacağız bu gün. Devamı diyorum ama kıyafetlerimizin atası sayılacak kadar eski olan antik çağlarda kullanılan kıyafet ve türevlerinin arkeologlar tarafından bulunması ve uzunca araştırmalar sonucunda da antikçağlardan günümüze kadar kaldığını görmekteyiz. Biraz sonra okuyacağınız ve göreceğiniz bu kıyafetler dünyanın ilk kıyafetleri olarak tarihin sayfalarında geçmiş, kumaşları, işlemeleri, yapılışları ise bir sır olarak kalmıştır.


MÖ.2800 yılından kaldığı düşünülen bu kıyafet; Kahire'nin güneyinde bulunan Antik Mısır mezarları içerisinde "Tarkan" adı verilen bir mezar odasının içerisinde bulunan bu elbise (tahmini olarak elbise) 1913 yılında yapılan kazılar sonucunda bulunmuş temizlenmesi için 1977 yılında Victoria ve Albert Müzesi’nin Tekstil Muhafaza Atölyesi'ne gönderilmiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda üzerinden kalıtsal herhangi bir örnek bulunmasa da günümüzde  İngiltere’deki Petrie Müzesi’nde sergilenmektedir.


MS.1400 yılında ise kelimesi yeni tarihi eski bir "sütyen" bulunmuştur. Sütyen kelimesi 20. yy başlarında yaygın olarak kullanılmaya başlansa da ms.1390-1485 yıllarında ilk kez işlevsel olarak kullanıldığını tarihin tozlu sayfaları bizlere fısıldamaktadır. Bu sütyen, Avusturya’daki Lengberg Kalesi’nin restorasyonu sırasında, deri parçası, ayakkabı, kumaş ve halat gibi eşyaların arasında bulunmuştur. Eşyalar arasında bulunan bu sütyen, dantel ile süslenmiş 4 keten sütyenden bir tanesidir. Bu sütyenlere giyildikleri dönemde “göğüs çantası” (breastbag) adı veriliyordu.


Çin sınırları içerisinde varlığını sürdüren Yanghai Mezarlığı’nda yapılan araştırmalar sonucunda Alman Arkeoloji Enstitüsü kazara 3.300 yıllık olduğu düşünülen bu pantolonu bulmuşlardır Göçebe çobanlara ait olduğu düşünülen bu pantolon gerek muhafazası gerek bulunduğu bölgenin iklim koşulları sayesinde günümüze kadar gelebilmiştir.



Dünyanın en eski ayakkabısı ise bir öğrenci tarafından keşfedilmiştir. Evet evet doğru okudunuz 2008 yılında Ermenistan'da bir yüksek lisans öğrencisi Vayots Dzor şehrindeki Areni-1 Mağarası’nda yapılan kazılarda MÖ.3500 yılından kalma bir teki kalan bu ayakkabıyı bulmuştur. Günümüzde ise Ermenistan Tarih Müzesinde sergilenmektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞEKERLEME

ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

BALBAL