AKHİLLEUS (AŞİL)
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Herkese merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defter’in bu sayfasında sizlere klasik mitolojinin bilinen kahramanlarından ziyade araya kaynayan ama bir o kadar da önemli olan günümüzde adını sıkça andığımız fakat farkında olmadığımız bir tanrıdan bahsedeceğiz. Dilerseniz başlayalım…
Akhilleus Truva Savaşında Yunan safhalarında yer alan en önemli tanrılardan biriydi. Bu zamana kadar karşımıza çıkamamasına şaşırdığımız Akhilleus bu savaşta kendini kanıtlamış ve az da olsa kitaplarımızda yerini almıştır. Konumuza geri dönersek; Myrmidon Kralı Peleus ve Deniz Perisi Thetis’in oğluydu. Şunu söylemek gerekir ki her tanrıçanın bir kehaneti vardır. Thetis’in kehaneti de “doğuracağı çocuk babasından daha güçlü olacağı ve onu tahtına oturacağı” konusundaydı. Bu kehanet gün yüzüne çıkana kadar Yunan mitolojisinin meşhur çapkınları Zeus ve Poseidon Thetis’in peşinden ayrılmamış gelin görün ki kehanet gün yüzüne çıkınca ikisi Thetis’den uzaklaşmıştır. (sebebi aşikâr 😊)
Akhilleus doğduğunda annesi Thetis onu ölümsüz yapmak için çok çaba göstermiştir. Hatta bir söylenceye göre Thetis oğlunu tanrıların yiyeceği ile yıkadı ve kutsal ateşte yakmaya çalıştı fakat o sırada kocası odaya girince mani oldu… Bir başka söylence ise Thetis oğlunu Styx Irmağına götürdü. Bebek suya daldırıldı fakat annesi topuğundan tuttuğu için o bölge kuru kaldı. Akhilleus’un o andan itibaren bütün vücudu kötülüğe karşı korundu, bir tek topuğu hariç! Günümüzde de sıkça kullanılan “aşil topuğu” kavramı buradan gelmektedir işte. Çocuğunu korumak isteyen bir annenin bu fedakarlığı Truva Savaşında Akhilleus’un yaralanmasına neden olsa da; ister eski dünya da olun ister günümüz dünyasında minicik bir hata hayatımızda büyük değişimlere neden oluyor…
Bir sonra ki yazıda görüşmek üzere Kırmızı Defter de kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder