Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defter’in bu sayfasında sizleri eski dünyanın en meşhur ve en önemli tapınağı olan Vesta tapınağının bakire kadınlarını ve bu yola nasıl çıktıklarını anlatacağız. İsterseniz başlayalım:
Eski dünya da bir çok (eski dünya: özellikle Yunan ve Roma mitolojisinde geçen yerin adıdır.) tapınak mevcuttu. Bu tapınakların da oluşumu ya bir efsaneyle ya da bir hikayeyle başlamıştı. Bu gün sizlere bir tapınağın özelliklerini anlatmaktansa bu tapınağı önemli kılan kişileri anlatacağız. Yunan mitolojisinde adı gecen Vesta tapınağı tarihin tozlu sayfalarına içerisine bulunan bakireler meclisi ile geçmiştir. Çünkü Vesta rahibesi olmak için eğitilen bir kadın bakirelik yemini ettikten sonra; 30 yıl tapınakta çalışacağına söz vermesi gerekmektedir. Bu söz verildikten sonra kişiler “kabul töreni” için rahibeler eşliğinde Vesta Tapınağına getirilirdi. Ve hazırlıklar başlasın…
Tapınağa getirilen kişiler önce yıkanır ardından beyaz bir elbise giyer ve son olarak da sırayla saçlarını kestirirlermiş. Burada rahibeler önderliğinde on yıl süren bir eğitim alırlar. Bu on yıl süren eğitimin sonunda bir on yıl da aktif olarak görev yapmaları beklenirmiş. Burada kısa bir ayrıntı vermemiz gerekirse; rahibe adaylarının en temel vazifeleri Vesta ateşinin sürekli yanmasını sağlamak, her gün bu ateşe kutsal su dan serpmek olduğu bilgisini edindik. ( Bir parantez açmamız gerekirse Vesta ateşi Eski Roma mitolojisine dayanan ve söndürülmesi durumunda “uğursuzluk” getireceği düşünülen bir ateştir. Tabi ki birçok düşman bu ateşi söndürmek istemiştir fakat özel muhafızlar tarafından titizlikle korunmaktadır.) Devam edelim isterseniz. Efendim kızlarımız seçilip, hazırlanıp, eğitim de gördükten sonra aktif göreve başladıklarını yukarıda bahsettik. Bu süreç de tamamlanınca bir sonraki on yıl yeni gelen rahibe adaylarının eğitimleri ile ilgilenmek oluyormuş. Kısacası asla bitmeyen bir döngü içerisindelermiş.
Bu döngüden sıkılan rahibeler yok mu? sorusunu sorduğunuza eminim ki ben de cevabımı hazırladım. Evet efendim tabi ki sıkılan rahibeler de olmuş. Bu kişiler otuz yıllık yemin süreleri dolunca normal bir vatandaş gibi evlerine dönebilmiş, evlenmiş hatta çocuk yapabilmişlerdir. Bu döngüden çıkan kişiler maalesef ki çok azıdır. Çoğu uzun süredir tapınakta olmaya alıştıkları için ayrılmayı düşünmemiş, ölene kadar Vesta Tapınağında yaşamışlardır.
Sizlere şu bilgiyi vermeyi de 2021’den gelen bir kadın olarak görev bilirim sevgili okuyucularım. Eski dünya mitolojilerinde erkek egemenliği maalesef çok yüksektir. Fakat Vesta Tapınağının bakire temsilcileri eski dünya da ki kadınlardan ayrılırdı. Herhangi bir erkeğin egemenliğinde olmadıkları için özgürce istediklerini yapar, savaşır, alışveriş yapar, eğlenirlermiş. Eski dünyanın erkek egemenliğine başkaldırı olarak da yorumlayabileceğimiz bu kadınlar belki de günümüz kadınlarına ışık olmayı seçmişlerdir. Aynı Vesta ateşi gibi. Sevgiyle kalın…
Yorumlar
Yorum Gönder