ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

ŞARAP VE YUNANLILAR

 ŞARAP VE YUNANLILAR

Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları Kırmızı Defter’in bu sayfasında sizleri şaraplara ve eski Yunan topraklarına götüreceğiz. dilerseniz başlayalım...



Yunanların pembe şarap ve beyaz şarabın yanı sıra kırmızı şarap yapmayı da bildikleri düşünülmektedir. Bugün de olduğu gibi şarap üreticiliğinde pek çok kriter ve özelliğin olduğu bilinmektedir. Normal sofra şarapları ile yüksek kalitedeki şaraplar birbirlerinden farkılı olarak hazırlanırdı. Genel bir kanıya göre, en iyi şaraplar Taşöz, Limni ve Sakız adalarında yapılırdı. Bunların yanında, daha sonraki dönemlerde Girit şarabı da öne çıktı. Şarap yapmak için ezilmiş üzümlerin posasının suyla karıştırılması ile elde edilen ikinci kalite şaraplar, içlerine mayalandırıcı atılarak köylü kesim tarafından kendileri tüketmek amacıyla yapılırdı.


Yunanlılar bazen şaraplarını bal ile tatlandırırlardı. (bu işlem için şeker kullanılmazdı) Bunların içine kekik, karpuz ya da başka baharatlar eklenerek tıp alanında iyileştirici olarak kullanılırdı. Milattan sonraki ilk yüzyılda şarapların tatlandırılmasında çam reçinesi de kullanılmaya başlandı. Şarap genelde sulandırılarak içilirdi. Akraton (karıştırılmamış) adı verilen sek şarap kuzeydeki barbarlarca içilirdi ve böyle şaraplar içmenin deliliğe ve erken ölüme neden olacağı düşünülürdü. Şaraplar krater adı verilen büyük kaplarda saklanırdı ve köleler sahiplerinin kilikslerini ( Antik Yunan mutfağında kullanılan kap ) buradan doldurdukları onihilerle(Antik Yunan mutfağında şarap ile kullanılan yiyecektir, kesin olarak tarifine ulaşılamamaktadır.) doldururlardı. Şarap genel olarak hastalıkların tedavi edilmesinde de kullanılırdı.

Arkadia’da yapılan şarapların erkekleri sersemlettiğine, kadınları ise daha doğurgan yaptığına inanılırdı. Aksine, Ahaia şarabının ise kadınlarda düşük yapmaya neden olduğu düşünülürdü. Tedavi amaçlı tüketim dışında Antik Yunanistan’da kadınların şarap içmesi hoş karşılanmazdı. Aelian’a (II, 38) göre Marsilya’da yasalar kadınların şarap içmesini yasaklıyor ve onları içecek olarak yalnızca su ile sınırlandırıyordu.

Satış amacıyla üretilmiş şaraplar πίθοι / píthoi,(büyük toprak kaplar) içine boşaltılırdı ve bunlar içinde saklanırdı. Daha sonra buradaki şaraplar dağıtıma gidecekleri zaman dikkatle amforalar içine dökülür ve perakende satışa sunulurdu. Yüksek kalite seçkin şaraplar üreticilerinin ya da şehir meclisinin bir damgasına sahip olurdu ve bu da ürün için bir garanti niteliği taşırdı. Bu bir ürünün coğrafi ya da üretimsel kaynağının belirtilmesinin tarihteki ilk örneğidir.

Kikeon


Yunanlar ayrıca kikeon (κυκεών, κυκάω / kykáô, “karıştırmak” sözcüğünden) adı verilen içeceği de sıkça tüketilirdi. Ancak bu tam bir içecek olmadığı gibi, yiyecek ile içecek arasında bir besindi. Arpadan yapılan bir lapa içine su ve çeşitli otların eklenmesi ile elde edilirdi. İlyada destanında belirtildiğine göre (XV, 638-641) bazen içine rendelenmiş keçi peyniri de koyulurdu.

Odysseia’ya göre (X, 234) büyücü nemf Kirki kikeonun içine bal ve büyülü iksir de eklerdi. Yunan mitolojisinde bereket tanrıçası olarak nitelenen Demeter, kırmızı şarabı reddeder, ancak su, un ve yarpuz ile yapılmış kikeonu kabul ederdi. Bazen dini törenlerde tüketilse de günlük yaşamda kırsal kesimde de oldukça yaygındı. Theophrastus’un Kişiler adlı eserinde (IV, 2-3) çok fazla kikeon içerek meclise gelen ve kokan soluğuyla herkesi rahatsız eden kaba bir kişiyi de kaleme almıştır.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞEKERLEME

ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

BALBAL