WAHTY VE SAKKARA
Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Sizleri “Kırmızı Defterin bu sayfasında “yaşayanların diyarından ölülerin diyarı Sakkara’ya” götüreceğim.
Dünyada geçmişten geleceğe bir çok farklı din ve bu dinlerin de getirdikleri ritüeller vardır ve var olmaya devam etmektedir. Tarihin dünyasında bir çok medeniyetin varlığı ve kalıntıları araştırılmaktadır. Bu araştırmalar içinde en ilgi gören ise Mısır medeniyetidir. Sakkara Mısır medeniyetine başkentlik eden Memphis bölgesinde bulunmaktadır ve son zamanlarda tarih de adı geçmeyen “yeni keşfedilen” Wahty sayesinde popülerliğini tekrar kazanmıştır. İsterseniz sizlere Wahty’nin hikayesinden biraz bahsedeyim;
Mısır’da bir grup arkeolog tarafından (2018 yılında başlanıyor kazılara) 440yıl sonra aslan tanrıçasının bulunması ile başlıyor Wahty ile tanışmamız. Yapılan araştırmalar sonucunda bir mezar odası bulunuyor , üç ay süresince mezar odasının duvarları inceleniyor ve “din adamı, rahip” olduğu düşünülen Wahty ismi sıkça karşımıza çıkmaya başlıyor. Yaşadığı dönem düşünüldüğünde mezar odasının gösterişi ve ihtişamından dolayı Wahty’nin rahip olduğu konusunda bilim insanları kesin karara varıyor…(Mezar odasında toplam 55 adet kendi heykeli, annesi, eşi, dört çocuğu da resmedilmiştir.) Fakat bir rahip mezarına göre dizaynın oldukça faklı olması gözden kaçmıyor ve incelemeler sonucunda bir duvarda “abisinin ruhunu aldı” yazması, tasvirlerde ki (kutsal masada abisi ile annesinin karşılıklı oturması ya da Wahty’nin annesi ile evlenmesi gibi fikir ayrılıkları çıksa da ) değişiklikler aslında Wahty’nin abisinin mezarını gasp ettiğini gün yüzüne çıkartmaktadır. Eski Mısır inançlarına göre ölümden sonra kutsal heyetin önünde yalan söylemeden yemin edilir, bir sonraki adımda ;sonunda ölüm olan bir terazide güvenilirliğin tartılırmış. Wahty bir rahip olarak bu durumdan nasıl kaçtı dersiniz?
Bilim adamları Wahty’nin bu durumdan nasıl kaçtığını mezar odasının güney duvarında ki resimler ve yazılar sayesinde çözümlemiştir. Güney duvarında “Wahty’nin bir din adamı, rahip olmasının yanı sıra ölümden sonra ki hayatta yargı kademesinde bulacağı” yazmaktaydı.
Lahitler incelenmeye başlandığında( toplamda dört lahit var şu an ilk ikisi bahsedilmektedir.) bilim insanlarının bu zamana kadar gördüklerinden çok farklı bir manzara gün yüzüne çıkmaktaydı. Lahit duvarları kerpiçten ve basit tahtalardan oluşuyordu. ( Bir rahibin ve ailesinin mezarları için çok yalın) Mezarlar doğu yönüne bakması gerekirken batı yönüne bakıyordu. 1ve 2. lahitlerde üç erkek çocuğunun kemikleri bulunmuş ve tahminler üç çocuğun da aynın anda öldüğünü işaret ediliyordu. 3. lahit kazıldığında ise üç kadın kemikleri (kızı, annesi ve eşi) bulunmuş ama tabutları bulunamamıştı. Son ve en önemli lahit (4. lahit) kazıldığı zaman yine alışılmışın dışında basit ve yalın bir tabut bulunmuş, Wahty ise 440 yıl sonra gün yüzüne çıkmıştır.
Wahty ile ilgili dünya genelinde araştırmalar halen daha devam etmektedir. Bilimsel araştırmalar, makaleler ve dipnotlar oluşturulmaktadır. Şu ana kadar kesin olarak kabul edilen bilgiler yukarıda anlatıldığı gibidir. Bunun dışında araştırmaları devam eden bazı konular ise şu şekildedir; Wahty ve annesinin kemikleri incelendiğinde tarihte ki ilk sıtma vakası olabileceği, tarihte önemli bir yer eden ama tabuta konulmayan ilk kadın,aile liderlerinin olabileceği, Wahty’nin bacak kemikleri incelendiğinde tarihte ilk aksaklık (topallama, bir bacağın diğerine oranla içe doğru kaynaması) örneği olabileceği…
Yorumlar
Yorum Gönder