ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

 KAPI TOKMAKLARININ GİZEMİ

Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Sizleri "Kırmızı Defterin" bu sayfasında Osmanlı Döneminden günümüze kadar gelen çok ince ayrıntıları ve naiflikleri içinde saklayan bir uygulamadan bahsedeceğim. Kapı tokmakları...

Köylerden geçerken, ya da turistik ziyaretleriniz için gittiğiniz yerlerde ki kapılara dikkatli baktınız mı? Eğer baktıysanız bazı kapılarda iki tokmak olduğunu ve tokmakların çok süslü olduğunu fark etmiştirsiniz. İşte bunun nedeni Osmanlı Devletidir sevgili okuyucularım. Osmanlı Devletinin İslam Kültürü ve Osmanlı Medeni Hayatını harmanladığı bir gelenektir aslında. İslam kültüründe aile kavramı şeffaf olunmaması gereken bir konumdadır. Kadınlar (Osmanlı Döneminde) genellikle evlerinde olurlar, avlularında çocukları oyun oynarken onları izler, meyve ağaçlarının ve sebzelerinin yanında zaman geçirirler veyahut gelen kadın misafirleri ile avluda zaman geçirirlermiş. Eski zamanlarda kadınların evdeki kılık kıyafetleri ile dışarıda ki kılık kıyafetleri aynı değilmiş. Evde zaman geçirdiklerinde daha rahat, serbest giyinirlermiş. Velhasıl sevgili okuyucularım kapı tokmakları da tam bu konudan dolayı " evin hanımı gelen misafire göre kapıyı rahatlıkla açabilsin" amacı düşünülerek iki farklı kapı tokmağı kullanılıyormuş.


Görselde göründüğü gibi eski Osmanlı evlerinin kapılarından iki tür tokmak bulunuyordu. Bir tanesi (sağ tarafta bulunan) daha kalın, gösterişsiz ve vurulduğu zaman daha kalın ses çıkartıyor, diğeri ise (sol tarafta bulunan) vurulduğunda daha ince bir ses çıkartan, daha süslü ve gösterişlidir. Sade olarak tasvir edilen erkeler, süslü ve ince olarak tasvir edilen ise kadınları simgelemektedir. Gelen misafir erkek ise kalın tokmağı kullanır, kadın ince tokmağı kullanırmış. Evin hanımı bu ses farkından dolayı gelen misafirini ağırlamadan önce üzerini değiştirirmiş. Görselde ki gibi her zaman yan yana olmak zorunda değildir tokmaklar. Bazen iç içe geçirilmiş olabileceği gibi, üst üste de kapılara yerleştirildiği görülmektedir. Kadınların tasvirinde kullanılan ince kapı tokmağı; daha çok işlemeli, bazen de taş eklenmiş şekilde görülmektedir. Erkek tasvirinde kullanılan kalın tokmak ise bazen aslan başı figürü kullanıldığı görülmüştür. Genellikle sadelik ön safhadadır, bu tasvirler biraz daha büyük ve geniştirler.



Osmanlı Devletinin kültür ve sosyal hayatı kolaylaştırmak için (dönemin şartlarını düşünmemiz gerekmektedir) sergilediği bu tutum kültürümüze etkisi oldukça fazladır. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere sevgili Kırmızı Defter okuyucular... Sağlıcakla kalın...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞEKERLEME

ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

BALBAL