Kayıtlar

Temmuz, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ANTİK MISIRIN ÖLÜM SONRASI HİZMETKARLARI

Resim
 Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Kırmızı Defterin bu sayfasında "Ölümden sonra ki hizmetkarları" tabi ki Mısır uygarlığına göre  inceleyeceğiz. Dilerseniz başlayalım... Ey Ushabti, eğer çağrılırsan veya ölüler diyarında yapılması gereken herhangi bir işi yapmak için görevlendirilirsen ‘İşte buradayım’ diyeceksin. Antik Mısır hükümdarlarının ölümlerinden sonra hizmetkarlarının kurban edilerek onlarla birlikte gömülmesi, yaygın ama gerçeği tam olarak yansıtmayan bir bilgidir. Bu eksik ve hatalı bilginin popülerliğini Hollywood etkisi olarak açıklayabiliriz sanırım. Mısır bilimciler, Birinci Sülale döneminde hizmetkarların gömülmesi gibi bir uygulamaya dair spekülasyonlar bulunduğu ancak o zaman dahi bunun istisnai bir işlem olduğu konusunda hemfikirler. Ancak Mısır inanışlarında zengin ve önemli insanlara öte dünyada hizmet edilebilmesi için daha ilgi çekici başka bir yol var; hizmetkar heykelcik Ushabti. Eğer dünyanın çeşitli müzelerini gezme fırsatınız

ANTİK ÇAĞLARDA MODA

Resim
Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Sizleri “Kırmızı Defterin” bu sayfasında Havva ve Ademin dünyaya gönderişlerinden ve kendilerine (rivayetlere göre)  yapraklarla kıyafet yapmalarından sonra ki kabul edilen ve bulunan ilk kıyafetlere modanın ilk doğuşuna antik çağlara götüreceğim.  Daha öncesinden aşina olduğunuz tarihi kıyafetler serisinin( "Japon halklarının geleneksel kıyafetleri" ) devamına bakacağız bu gün. Devamı diyorum ama kıyafetlerimizin atası sayılacak kadar eski olan antik çağlarda kullanılan kıyafet ve türevlerinin arkeologlar tarafından bulunması ve uzunca araştırmalar sonucunda da antikçağlardan günümüze kadar kaldığını görmekteyiz. Biraz sonra okuyacağınız ve göreceğiniz bu kıyafetler dünyanın ilk kıyafetleri olarak tarihin sayfalarında geçmiş, kumaşları, işlemeleri, yapılışları ise bir sır olarak kalmıştır. MÖ.2800 yılından kaldığı düşünülen bu kıyafet; Kahire'nin güneyinde bulunan Antik Mısır mezarları içerisinde "Tarkan"

İNCİ GİBİ DEĞİL SİMSİYAH DİŞLER

Resim
Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Sizleri “Kırmızı Defterin” bu sayfasında güzellik kavramlarını biraz değiştireceğimiz bir konuya değineceğiz. İsterseniz başlayalım... Günümüzde gülümsemek ne kadar önemliyse tarihi dönemlerde de o kadar önemliydi. İnsanlar gülümseyince dişlerinin inci gibi görünmesini ister hatta bu konuda bazen profesyonel destek dahi alırlar. Fakat geçmişte bu durum biraz farklıdır. Başta Japonya olmak üzere Pasifik Adaları, Güney Amerika ve Uzakdoğu Asya gibi ülkelerde diş beyazlığı pek de hoş karşılanmazmış. Bu konuda çok çaba harcayan Japon insanları sonunda Ohaguro adını verdikleri bir teknik geliştirmişler. Bu teknik ile siyah bir madde ile dişlerini boyuyorlarmış, peki neden? Sorumuzun cevabı aslında oldukça basittir; daha çekici bir gülüşe sahip olmak manzaralarının (yüzden kastedilmektedir) bozulmamasıdır.19. yy sonlarına kadar kullanılan siyah diş normal güzellik algılarına uymasa da kadın erkek fark etmeksizin çok sık kullanıyormuş.

Sokrates ve Felsefe

Resim
Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları Kırmızı Defter’in bu sayfasında sizleri biraz düşünmeye biraz da geçmişe götüreceğiz. Dilerseniz başlayım… Sokrates karşısına çıkan devlet adamı, şair, esnaf gibi bilgili kişilerle ahlak, din, siyaset ve çeşitli konularda tartışmaya girip onları sorgulamaya başlar. Tartışmalar sonucunda muhataplarının sorulara bir cevabının olmaması ve halkın önünde küçük duruma düşmeleri onları sinirlendirir. Gençlerin oldukça ilgi gösterdiği bu tartışmalar sonucunda bilgi sahibi olduğu düşünülen insanların otoritesi sarsılınca Sokrates’in de düşmanları artmaya başlar ve Atina’nın toplumsal düzenini bozmak, dinsiz olmak ve gençleri yoldan çıkarmak gibi sebeplerle mahkemeye verilir. Mahkeme tarafından da suçlu bulunan Sokrates, felsefe üzerine sorgulamalarına devam edeceğini dile getirir, düşüncelerinden vazgeçmeyi kabul etmez ve şehirden uzaklaşmayı reddeder. Bunun üzerine kendisinden cezasını seçmesi istenir ve Sokrates baldıran zehri içerek ölme

Goethe ve Renk Kuramı

Resim
Herkese merhaba sevgili kırmızı defter okuyucuları. Kırmızı defterin bu sayfasında sizleri renkli bir o kadar da eski bir bilgi yumağına Goethe ve Renk Kuramına götüreceğiz isterseniz başlayalım... Dünyayı anlamlandırmamızda bize yol gösterici olan renkler hakkında birçok bilimsel araştırma yürütülmüştür. En yaygın kabul Newton’un Renk Teorisi olsa da renklerin psikolojik anlamlarını inceleyen Goethe’nin Renk Kuramı da oldukça önemlidir.Isaac Newton ışık üzerinde yaptığı deneylerle kırmızı, turuncu, mavi, lacivert ve mordan oluşan bir skala elde etmiştir. Bu teoriyi eleştiren isimlerden birisi Alman düşünür ve edebiyatçı Goethe’dir. Newton’un aksine Goethe 7 renk yerine sadece 2 ana renk olduğunu savunur. Bu ana renkler mavi ve sarıdır. Newton duruma matematiksel yaklaşarak renkleri beyazdan türetir ancak Goethe’ye göre renkler beyaz ve siyahın yani açık ve koyunun karşılaştığı yerde oluşur. Goethe renklerin insan psikolojisi üzerindeki etkilerini ve anlamlarını açıklayacak bir renk te

ERKEKLER DE TOPUKLU GİYER

Resim
Hepinize merhabalar sevgili Kırmızı Defter okuyucuları. Sizleri “Kırmızı Defterin” bu sayfasında özellikle erkek okurlarımın dikkatini çekeceğine inandığım bir konuya mercek tutmaya götüreceğim "erkek topuklu ayakkabılarına". Sizlere 17 . yy başlarında "güç ve prestij" desem akıllarınıza hemen erkekler gelir değil mi? Günümüzde her ne kadar kadınlar için üretilse de topuklu ayakkabılar 17.yy başlarında (olduğu tahmin ediliyor) özellikle Batılı devletlerin "güç ve prestij" için kullandıkları birer semboldü. Bu sembolize durum aslında bir ihtiyaçtan doğmuştur. İlk topuklu ayakkabılara duyulan ihtiyaç askerlerin ve devlet kademesinde görev yapan erkeklerin at binerken "pabuçlarının" çok fazla çamur olmasında ve bu çamuru saraya getirmelerinden doğmuştur. -Hatta günümüzün popüler topuklu çizmelerinden olan "kovboy çizmeleri" de ismini buradan almaktadır.-İşlevsel formunun (çamurdan korumak)çok işe yaraması sonucunda Avrupalı kralların da